Soru&Cevap | Burak Eren: Riekerink konusunda uzatmaları oynuyoruz!

Spor Toto Süper Lig'in 11. haftasında karşılaştığı Fenerbahçe karşısında tarihinin belkide en silik performanslarından birini sergileyen ve sahadan 2-0 mağlup ayrılan Galatasaray bu maçla son 4 maçta 3. mağlubiyetini alırken, ligdeki zirve yarışında da büyük bir darbe aldı. Bizde bu karşılaşmayı sosyal medyanın önemli isimlerinden olan Burak Eren (Sportif Cümleler) ile konuştuk.  

18 yıldır Fenerbahçe'yi Kadıköy'de yenemiyoruz. Bu bir gerçek. Ancak neredeyse hiçbir maçta dün oynanılan kadar aciz bir oyun da sergilememiştik. Sen bu etkisiz ve isteksiz oyunu neye bağlıyorsun?
Kötü sezonlara daha önce de denk geldim ya da daha dramatik mağlubiyetlere de şahit oldum bu deplasmanda. 17 yıldır yenemiyoruz, 20 yıl da yenemeyebiliriz, önemli olan bu değil. Ben böyle aciz, ruhsuz, karaktersiz bir Galatasaray'ı daha önce Kadıköy deplasmanında izlememiştim. Maç sonu Riekerink çıkıp diyor ki "hücumda sorun yaşadık". Düşünüyorum, bu sezon hücumda sorun yaşamadığımız herhangi bir maç oldu mu? Pas yaparak, topa sahip olarak maç kazanılacağını inanan bir teknik adam var ki bu işin en kolay kısmı, tablonun esas meselesi saha dışında yaşananlar. Bu takımın lideri yok, isyan eden futbolcuları yok. Bu havayı yaratan yönetim, vasfını yitiren de bir teknik direktörle birlikte şu yaşananlar aslında çok doğal. Geçen sezon daha kötü durumdaydık, kadro anlamında da çok daha gerideydik ama Türkiye Kupası finalini hatırlarsınız mesela. Başka söze gerek yok.

Bir Wesley Sneijder sorunsalımız var. Son 2 yılda performansı düşen ve kendini sol kanada atıp tabiri caizse kaçak dövüşen bir Sneijder. Sence bu durumun asıl sebebi nedir?
Sneijder'e sormak lazım aslında bunu. Sol tarafa hep yakındı ama sol taraftan topu sağa çektiğinde de durdurulamaz bir şut özelliği vardı. Bu Sneijder ise 2 sezondur fizik anlamda bitmiş, şut özelliğini tamamen kaybetmiş durumda. Sola kayarak kaçak dövüşüyor, bu da Galatasaray'ın tüm felsefesini imha ettiğini gibi maalesef teknik direktörü de bu duruma çare bulamadı. Daha doğrusu bulmak istemiyor, Sneijder'in güdümünde yaşadığı için. Hollanda Milli Takım'ı 4-3-3 oynuyor mesela, Sneijder sol çizgide. Mancini de böyle oynatırdı ve yüksek verim aldı, biz neden düşünmüyoruz peki? Nedir bu 4-2-3-1 aşkı, bende bunların cevabı maalesef yok.

Riekerink beyin Kadıköy'de ki oyun planını -var olduğunu düşünüyorsan tabi- nasıl buldun? Kadro tercihi, oyun içi hamleleri yeterli miydi?Eren Derdiyok sakatlandığında yerine giren isim Cavanda ve skor olarak 1-0 gerideyiz. Şu görüntüde bir oyun planından söz etmek mümkün mü?
Topa sahip olma ve pas diyor ama takımı sakin kılacak Selçuk İnan yedek. Sevin, sevmeyin ama takımın elinde bulunan tek 8 numara da kendisi. Kendi oyunumuzu oynayalım felsefesiyle devam etti ama kendi oyunumuz geçmiş haftalarda da yetersizdi, görüntü yine değişmedi. Bu anlamda bir oyun planı, felsefesi olduğunu düşünmüyorum. Fenerbahçe belki de en rahat derbi galibiyetini aldı.

Biz sene başındaki havayı biraz fazla mı abarttık acaba? Riekerink için yolun sonuna geldiğimizi düşünüyor musun?
Riekerink için yolun sonuna Trabzonspor maçı sonrasında gelmiştik, şu sıralar gecikmeleri oynuyoruz. Sezon başında yaratılan hava abartı değildi, böyle bir şeye ihtiyaç vardı çünkü. Bu sezon içerisinde 50 bin taraftarı da gördük, kötü de olmadı. Yaz dönemi iyi işler yapıldı transferde de, bu yüzden asla abartı değildi şu görüntü. Riekerink'in de yaklaşımından kaynaklı bir güven ortamı doğdu, hepimiz destek verdik. Ama yürümüyor işte, bu takım gelişmiyor, aksine geriye koşar adım ilerliyor. 

Kadromuzda derbi havası yaşayan az sayıda oyuncudan biri olan Selçuk'un dün 11'de olmaması ve oyuna girmemesini nasıl değerlendiriyorsun? Selçuk için biraz "ne onunla ne onsuz" durumu var diyebilir miyiz?
3. soruda da yazdığım gibi, şu an takım içerisinde bulunan tek 8 numara kendisi ve benim felsefem pas, topa sahip olmak diyorsan oynamak zorunda. Kadıköy deplasmanında da aradık, özellikle sakin kalmak anlamında. Kendisine yapılan bir operasyon var, bu konuyu da ayrı bir zamanda, daha geniş değerlendirmek gerekiyor. Taktik anlamda yorumum bu, beğenin, beğenmeyin ama bu takımda Selçuk İnan oynar. Yoksa ben de çok tutmuyorum, futbol anlamda çok geriledi.


Son olarak da Sinan Gümüş.. Geçen seneden sonra sencede biraz erken mi ben oldum havasına girmiş Sinan?
Sinan Gümüş konusunda erken konuşmuş olabiliriz işte, ben de biraz "erken oldum" havasına girdiğini düşünüyorum. Bazı sakatlık dönemleri de onu geriye attı ama oyununda da gelişmeyi geçtim, büyük bir gerileme var. Şu ana kadar henüz büyük bir maçta iyi oynadığını görmedim ya da fark yaratabildiğini, katkı verdiğini. Oyun içinde kayboluyor, teknik özelliğini, dikine çıkışını ve bitiricilik özelliğini izleyemedik. Oysa bu özellikleriyle ön plana çıkardı. Bunun yerine ayakta kalamayan, mücadele kazanamayan bir Sinan Gümüş var.

1 yorum:

  1. Galatasaray Riekerink ile ofansif bir 4-3-3 veya onun bir alt türü olan 4-2-3-1 oynamaya çalışıyor. Bu sistemi bir takıma adapte etmek her ne kadar başlangıçta kolaysa da, sistemi mükemmelleştirmek oldukça zordur ve bu süreç her büyük takım için sancılı geçer. En yakın örneğini Frank De Boer- İnter örneğinde gördük. Bugünkü Barcelona'nın temellerinin atıldığı Frank Rijkaard'ın ilk yılındaki Barcelona da hatırlayanlar için iyi bir örnek olarak gösterilebilir. Temel zorluk hücumda pas yaparak sahaya yayılmaya çalışan takımın kaptırdığı toplarda yaşanan savunma zaafiyeti ve hücum varyasyonlarındaki tıkanmalardır. Bu sistemde özellikle açık oyuncularının birebirleri; onların boşalttıkları alanlara yapılacak bek bindirmeleri; uzaktan şutlar ve merkez santraforun indireceği toplar sistemin önemli parçalarıdır. Dolayısıyla Galatasaray'ın hücumda Bruma üzerinden geliştirdiği ataklara kimse sistem falan yok takım sadece Brumaya bakıyor diyemez, bu cahillik olur, çünkü Bruma gibi bir oyuncunun Galatasarayın mevcut kadro yapısında ofansif planın merkezinde olması tamamen taktiksel bir doğrudur. Ama maçlar dikkatli izlenirse, takımın yukarıdaki tüm temel varyasyonları kapasitesince denediği görülecektir. Maalesef gerek Carole gerekse de Sabri, çizgiye indiklerinde pek bir tehdit oluşturamıyorlar ve bu da rakiplerin içeri kat eden kanat oyuncularını savunmalarını kolaylaştırıyor. Ayrıca, sezon başında Riekerink'in istediği orta saha takviyeleri yapılamadı, son dakika transfer edilen DeJong bir mecburiyet transferiydi ve Selçuk fiziksel olarak Riekerink'in istediği seviyede değil. Orta saha hem yumuşak hem de ağır ve ne bu orta saha Sneijder'i ne de Sneijder bu orta sahayı taşıyamıyor. Takımın temel sıkıntısı burada. Sinan'ın performansının yetersiz gibi gözükmesinde takımda sağ iç oyuncusu olmaması ve Sneijder'in sağ kanadı yeterince destekleyememesi gösterilebilir; belki sezon başında ismi geçen oyunculardan Johansen transfer edilmiş olsaydı durum farklı olabilirdi. Ancak bu kadroda Josue de bir çözüm alternatifi olabilir.
    Bu maçta Galatasaray'ı eleştirenlerin Fenerbahçe'nin ne oynadığına bakmalarını tavsiye ederim, ben kendi adıma böyle çirkef ve kalitesiz bir futbolla kazanacağıma, Galatasaray gibi, en azından sahada bir şey yapmaya çalışarak kaybetmeyi tercih ederim.
    Dünkü Eren-Cavanda değişikliğine gelirsek, uzatmadan bunun alternatifi olarak gösterilen Eren-Selçuk değişikliğine göre çok daha ofansif bir değişiklik olduğunu nasıl göremeyiz? Eren Selçuk değişikliği Tolga-Selçuk-DeJong orta sahası ve tek forvet Poldi dizilişine sahne olacaktı ki bu zaten GAlatasarayın bilinen en defansif kadro ihtimali. Poldiyi Sneijder değil Eren'in yerine oyuna almış olsaydı, muhtemelen bir sonraki hamlesinde Dejong-Selçuk değişikliğine gidecekti, ama Eren'in sakatlanmasıyla 4-4-2'yi bozmadan Poldi-Bruma hattı ve sağ kanatta Cavanda-Sabri'nin hem savunma hem de Bruma o kanata geldiğinde oyunu açabilecek varyasyonlarını denemek istedi, ama zaten bu maç özelinde maç zaten ilk yarıda bitmişti.
    Ayrıca bu kadar karamsarlığa gerek yok, maç sonrası medyadaki mutluluğa bakınca Kadıköyün mahremiyetini korumasının ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu anlamış olduk, ortalığı çok karıştırmaya gerek yoktu, hele hele yıllar sonra deplasman seyircili ilk derbi maçında bir kavga ortamı riske edilemezmiş, anlıyoruz.

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0