Galatasaray'ın yeni savunma tandemi: Üçlü savunma..

Sezon ortasında gerçekleştirilen antrenör değişiklikleri kimi zaman ilk haftalarda ani reaksiyon verilmesini sağlarken ilerleyen süreçlerde durağanlaşma dönemi görülürdü. Ancak bu sefer tam tersi oldu.. Jan Olde Riekerink ile yollarını ayırdıktan sonra Igor Tudor'u teknik direktörlük görevine getiren Galatasaray, genç teknik adam yönetimindeki ilk 2 maçından galibiyetle ayrılamazken devam eden sekansta 2 maçta 6 puanla ayrıldı. 3 maç üstüste kaybedilen puanlar sonrasında şampiyonluk potasından uzaklaşan sarı-kırmızılılarda teknik direktör Igor Tudor alışagelmişin dışında bir sistemle taraftarların huzuruna çıktı. 39 yaşındaki Hırvat teknik adamın oyun şablonunda üçlü savunma büyük önem taşıyor.

Göreve gelişinin 4.gününde "Galatasaray teknik direktörü" sıfatıyla ilk lig maçına Rize deplasmanında çıkan Igor Tudor, takımın sezon başından beri oynadığı düzeni devam ettirerek 4-2-3-1 formasyonunu denedi. Savunma dörtlüsünü Martin Linnes, Semih Kaya, Aurelien Chedjou, Sabri Sarıoğlu dörtlüsünden oluşturan Tudor, karşılaşmanın 72.dakikasında Martin Linnes'i kenara alırken Ahmet Çalık'ı oyuna sürdü. Bu değişiklik sonrasında Sabri'yi savunmanın soluna, Semih'i savunmanın sağ tarafına çeken Tudor beraberlikle devam eden oyunun ilerleyen dakikalarında risk alarak Semih Kaya - Aurelien Chedjou - Ahmet Çalık merkezindeki üçlü savunmaya döndü ve Sabri'yi öne attı ancak bu hamle hücumda aranılan golün gelmesi için yeterli olmadı. 

Rize deplasmanında 2 puan bırakan Galatasaray, bir sonraki hafta iç sahada ezeli rakibi Beşiktaş'ı ağırladı. Beraberlikle ayrılınan Rizespor karşılaşması sonrasında bir hafta takımla çalışma imkanı bulan Hırvat teknik adam, uzun süredir 4-3-3'ün çeşitli formasyonlarını uygulayan Galatasaray için derbi öncesinde şapkadan tavşan çıkarttı: 3-4-3. İç sahada oynanılan ve şampiyonluk yolunda son derece önem taşıyan bu karşılaşmada savunma tandemini Aurelien Chedjou - Hakan Balta - Semih Kaya üçlüsü üzerinden kuran ve kanat/bek görevini Lionel Carole - Yasin Öztekin ikilisine veren Igor Tudor, hücumdaki tercihlerini de Wesley Sneijder - Lukas Podolski ve Armindo Bruma üçlüsünden yana kullandı. Hırvat teknik adam yönetimindeki Galatasaray her ne kadar derbiden 1-0'lık mağlubiyetle ayrılsa da rakibine çok fazla pozisyon vermedi. Türkiye'de sahada oynanılan oyun değil, tabela konuşulurdu ve Tudor ilk 2 maçından sadece bir beraberlik çıkartmış; Galatasaray zirvenin 10 puan gerisine düşmüştü.

Riekerink yönetimindeki Kayseri maçı dahil olmak üzere son 3 maçtan sadece 1 puan çıkartan Galatasaray için geri dönüşü gerçekleştirmek için bir sinyal gerekiyordu. Beşiktaş maçından sonra takımla birlikte 1 hafta daha çalışma imkanı bulan Igor Tudor kafasındaki oyun şablonunu takıma yansıtmaya başladı. Galatasaray'a gelişinin 20.gününde Antalya deplasmanında takımını 3-4-3 formasyonunda süren Igor Tudor savunma merkezinde Aurelien Chedjou - Ahmet Çalık - Semih Kaya üçlüsünü kullanırken, kanat/bek pozisyonunda Lionel Carole - Yasin Öztekin ikilisine şans tanırken, hücumdaki üçlüyü Josue - Eren Derdiyok ve Bruma oluşturacaktı. Rakibi karşısında 35.dakikada skoru 2-0'a getiren Galatasaray, devreyi 2-1 önde kapatırken ikinci yarının ilk 10 dakikasında skorda eşitlik vardı. Karşılaşmanın hakemi tarafından tribüne gönderilen Hırvat teknik adam, yardımcıları aracılığıyla direktifler yağdırmaya devam etti ve 64.dakikada Lionel Carole yerine Martin Linnes, 75.dakikada Josue yerine Garry Rodrigues değişikliklerini yaptırdı. Bu değişiklik sonrasında sağ kanatta oynayan Josue yerine Rodrigues ile o bölgeye dinanizm getiren Galatasaray karşılaşmanın son dakikasında Eren Derdiyok'un attığı kafa golüyle sahadan 3-2 galip ayrılırken yeni teknik direktörü yönetimindeki ilk galibiyetini almış oldu.

Antalya deplasmanında son dakikada da olsa kazanılan 3 puan kuşkusuz Galatasaray'ın yeni teknik direktörü için özgüven aşılamıştı. Cezası nedeniyle tribünden izlediği karşılaşmada Tudor takımını bir kez daha 3-4-3 formasyonunda sahaya sürdü. Hafta içerisinde yaşanılan sakatlık haberlerinin gölgesi altında savunma tandemini Ahmet Çalık - Aurelien Chedjou - Semih Kaya üçlüsüyle oluşturan Tudor, kanat/bek görevini bir kez daha Lionel Carole ve Yasin Öztekin ikilisine bıraktı. Hücumda oynayan ileri üçlü ise sakatlıklar ve cezalı oyuncuların etkisiyle Josue - Lukas Podolski ve Garry Rodrigues'ten oluşacaktı. Ligde dört maçtır deplasmanda kazanamayan ve gol dahi atamayan Gençlerbirliği karşısında maçın henüz 34.saniyesinde geriye düşen Galatasaray, beşinci dakikada eşitliği bulduğunda maç yeniden başlayacaktı. Devre bitmeden Lukas Podolski'nin golüyle öne geçen takımımız, 67.dakikada halı sahada bile yapılmayacak bir takım savunması faciasının kurbanı oldu. İlk olarak Aurelien Chedjou'nun hava topunda eliyle müdahale ettiği pozisyonda penaltı kazanan konuk ekip Fernando Muslera'yı geçemezken, penaltı pozisyonu sonrasında oluşan kornerde Tolga Ciğerci bir basketbolcu edasıyla topa blok yapmak için yükseldi ve karşılaşmanın hakemi bir kez daha beyaz noktayı gösterirken Uruguaylı kaleci bir dakikada 2.kez penaltı kurtaramayacaktı. Bir önceki hafta Eren Derdiyok'un son dakika golüyle kazanan Galatasaray, bu kez son dakikada Selçuk İnan'ın frikik golüyle sahadan 3-2'lik galibiyetle ayrılan taraf oldu.

Galatasaray'ın teknik patronu takıma uygulattığı yeni formasyonunda savunmanın merkezini 3 oyuncu üzerinden kurgularken, kanat/bek rolünde iki farklı türde oyuncuya şans tanıyor. Savunmanın sol tarafında Lionel Carole gibi savunma yönü daha ağır basan bir ismi tercih eden Tudor, ön tarafta da takım savunmasına çok fazla yardıma gelmeyen Bruma'yı tercih ederken; savunmanın sağ tarafında hücum yönü daha güçlü olan Yasin Öztekin tercihine karşılık, ön tarafta takım savunmasına ve pas oyununa daha yatkın bir isim olan Josue'yi tercih ettiğini görmüştük. Portekizli hücum oyuncusu son maçlarda gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çekerken, sakatlıktan kurtulan Wesley Sneijder'in takıma katılmasıyla birlikte bu formasyonda Hırvat teknik adamın nasıl modifikasyonlar tercih edeceği merak ediliyor.

Galatasaray yeni düzeninde oynadığı 3 maçta kalesinde 5 gol görürken, rakip filelere de 6 gol bıraktı. 3 maç sonunda hanesine 6 puan yazdıran takımımız, önümüzdeki dönemde oldukça kritik bir viraja giriyor. Takımın her maç birbirine daha fazla alıştığı ve formasyona uyum sağladığı göz önünde bulundurulursa 5 maçlık (Trabzon, Adana, Başakşehir, Fenerbahçe ve Bursa) sekans sezonun kaderi olacak. Galatasaray eğer bu sekanstan en az kayıpla çıkarsa, şampiyonluk iddiaları yeniden dile gelecektir. Aksi takdirde, yeni sezonun planlamasına başlamak gerekecek..

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0