Fernando geçiş oyununda pasif kaldığında neler oluyor?
Galatasaray, bu sene uzun bir süre sonra Kayserispor maçıyla beraber yeni bir oyun sistemine geçti. 4-1-4-1 veya 4-1-2-3 olarak adlandırabileceğimiz yeni sistem, hücum sırasında 3-4-3 şeklinde sahaya dizilip beklerin hücuma katkısıyla birlikte ceza sahası çevresinde çoğalmayı sağlıyor. Geride ise güvence iki stoperin sağ ve sol tarafa doğru açılmasıyla birlikte üçüncü bir stoper gibi ikisinin arasında duran Fernando.
Fernando'nun görevi sadece savunmayı güvene almakla kalmıyor. Stoperlerin defans ile orta alan arasındaki geçişi sağlıklı şekilde sağlayacak özelliklere tam olarak sahip olmamalarından dolayı Brezilyalı oyuncu, Maicon ve Serdar Aziz'den hazırlık pasları sırasında topları alarak ikinci bölgeden üçüncü bölgeye topu aktarmaları için ileri taraftaki Linnes-Belhanda Ndiaye-Mariano dörtlüsünden birine topu aktarıyor. Brezilyalı oyuncu soğukkanlılığı, oyun görüşü ve garanti pasları tercih etmesiyle bu rol için adeta biçilmiş kaftan. Savunmada aldığı bu sorumlulukla takımı hücumda da rahatlatan ön libero oyuncusu, her iki alanda da takımın rahatça hareket etmesini sağlıyor.
Bugüne kadar maçlarda neler oldu?
Kayserispor maçı:
Oyun sistemindeki Fernando'ya verilen bu rolü ilk lig maçında izledik. Kayserispor, Fernando'nun böyle bir rolü olduğunu bilmediğinden önlem alamadı. Rahatça hareket edebilen Brezilyalı oyuncu, başarılı bir şekilde Maicon ve Serdar'dan hazırlık paslaşması sırasında topları topladı ve çoğunlukla Ndiaye ve Belhanda ile oynayarak takımın hücuma çıkmasını kolaylaştırdı. Topla buluşma sayısında 93'ü gören Brezilyalı, istatistikleriyle de bir çok şeyi gösteriyordu. Bu maçtan sonra Fernando'nun bu rolüne rakiplerin önlem alması kaçınılmazdı. İlerisi için bir yedek plan oluşturulmasının önemini herkes vurguluyordu.
Osmanlıspor maçı:
Osmanlıspor karşılaşmasının ilk yarısına forvetsiz bir oyun dizilişiyle başlayan Bülent Uygun, stopere baskıyla hızlıca topu kapıp kanatlardan oynama istediğindeydi. Stoperler böyle durumlarda ne kadar hata yapmaya meyilli olsa da Fernando'nun aldığı sorumlulukla baskıdan çok iyi kurtulmuş ve topu hızlıca ileriyle buluşturabilmiştik. İlk yarıda tam 89 kez topla buluşarak inanılmaz bir istatistiğe imza atan Brezilyalı oyuncu, bu istatistikle görevini ilk yarı boyunca ne kadar kusursuz yaptığını ve stoperleri rahatlattığını ortaya koymuştu.
İkinci yarıda ise forvet ile sahaya dönen Ankara ekibi, Fernando'ya baskı yaparak pasif kalmasını sağladı. Brezilyalı'nın geçiş oyunundan mahrum kalan stoperler de pas konusunda sorumluluk almak zorunda kalınca bireysel hatalar ortaya çıkmış ve Galatasaray, kalesinde tehlikeli pozisyonlar görmüştü. Bu baskıyla hem savunmada hataya sürüklenen Sarı Kırmızılılar hem de hücuma çıkamayarak oyundan düşmüştü. Bunu istatistikle daha iyi anlatırsak, ilk yarı 89 kez topla buluşarak takımını rahatlatan Fernando'nun ikinci yarıda sadece 37 kez ile topla buluşması takımın neden oyundan düştüğünü daha iyi anlatıyor. İlk maçtan sonra da önemi vurgulanan yedek bir plan Osmanlıspor ikinci yarısından sonra daha da önem kazanmıştı.
Sivasspor maçı:
Sivasspor maçında da beklendiği gibi Fernando'ya baskı yapan Anadolu ekibi, Brezilyalı oyuncunun istediği gibi topla buluşamamasını sağladı. Bu sefer daha tedbirli olmaya çalışan Galatasaray, Maicon ve Serdar'ın kısa paslarıyla değil de Maicon'un uzun paslarıyla topu ileriyle buluşturmayı amaçladı. Maicon'un uzun pasları çoğu zaman top kaybına sebep olunca Sarı Kırmızılılar, geride topu Mariano'ya emanet etmiş ve bu işte başarılı olmuştu. Sivasspor maçının 60. dakikasında en çok topla buluşan isimlerin 60 kez ile Maicon, 57 kez ile Belhanda ve 55 kez ile Mariano'nun olması Tudor'un öğrencilerinin geriden oyun kurma çabasında Maicon ve Mariano'yu denediğinin kanıtı oluyordu.
Şunu da belirtmek lazım, Fernando her ne kadar rakip takımın baskı yapmasıyla geçiş oyununda pasif kalsa bile oyundan düşmüyor. Savunmanın sigortası olmaya devam eden Brezilyalı, Sivasspor maçında özellikle Serdar'ın birkaç hatasında doğru kademeye girerek tehlike yaratabilecek pozisyonları önlemişti. Orta sahada ise prese yaptığı yardım ve ikili mücadelelerde fiziğiyle takımın top kazanmasına ve top kaybetmemesine yardımcı oldu. 9 top kazanma, 5 ters kademe, 7 hava topu kazanma ve 10 ikili mücadele istatistikleriyle oynayan Brezilyalı oyuncu savunma için ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
Peki Fernando pasif kaldığında hataları azaltmak için neler yapılmalı?
Yedek plan oluşturmalıyız. Kayserispor maçından sonra da böyle bir şeyin gerektiğini görmek çok zor değildi. Rakiplerin Fernando'nun bu rolüne önlem alması kaçınılmazdı ve her geçen maç rakipler Fernando'ya daha çok önlem aldı. Yedek bir planın olmadığı zaman stoperlerin kısa paslarının hatası ve Maicon'un uzun toplarda isabetsizliği takım için top kaybına neden oluyor. Sarı Kırmızılılar, yedek bir plan ürettiğinde hem Fernando üstündeki baskıyı azaltabilir hem de kendisine baskı yapıldığında daha hatasız çıkmayı başarabilir.
En basit plan: Beklerden oyun kurma
Sivasspor maçında da Tudor'un Maicon'un uzun paslarındaki hatalarından sonra Mariano ile denediği bu sistem başarılı olmuştu. Rakip oyuncuların Fernando'ya yoğunlaşmasıyla birlikte daha çok boş kalan beklerden biri olan Mariano, daha önceki takımlarında da kanıtladığı oyun kurma becerileriyle takımı ileri taşımış ve sağlıklı bir şekilde geçişi sağlamıştı. Kanat bek pozisyonunda kusursuz bir hücum performansı sergileyen Brezilyalı oyuncu, oyun kurmasıyla birlikte takımın hücumda tam anlamıyla jokeri konumuna geliyor. Mariano, bu özellikleriyle Fernando'nun geçiş oyununa çok iyi bir opsiyon olabiliyor. Aynı katkıyı Linnes'den beklemek kendisinin oyun içinde sönük gözükmesine neden olabilir ancak yeni sol bek transferi Latovlevici bunu başarabilirse Galatasaray, opsiyonları çoğaltarak rakibin dengesini bozabilir uygun olan opsiyonu rahatlıkla bulabilir maç içinde.
Bireysel yetenek: Ndiaye
Sarı Kırmızılılar, maç içinde sık sık bunu kullanmasa da zaman zaman Ndiaye'nin patlayıcı özelliğini kullanarak yaptığı driblinglerle orta alanda hızlıca geçişi sağlamıştı. Bu şekilde topu hızlıca üçüncü bölgeye geçiren Galatasaray, rakibinin pozisyon almasını engellemişti. Her zaman kesin olarak bunu kullanabilmenin kesin bir yolu olmasa da zaman zaman Senagelli oyuncunun bu özelliğini kullanarak rakiplerine sürpriz hücumlar yapması büyük olasıklar içinde.
Kilit nokta: Igor Tudor
Biz tabi ki bir şeyler düşünüp, bir şeyler ortaya çıkarmaya çalışsak da kilit nokta Igor Tudor. Hırvat teknik adam, bir basın toplantısında rakiplerin artık derslerine çalışacağını vurgulamıştı. Bunun farkında olan Tudor'un ne gibi yedek planlar yapacağını gelecek maçlar içinde göreceğiz.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.