Dört Köşe | ''Ligin kalitesinin artmasıyla daha böyle çok sonuç görürüz.''

FCN Blog'un kendine has konsepti olan Dört Köşe'de bu hafta Fatih Terim yönetiminde ilk yenilgsini alan Galatasaray'ı ve Muslera'nın performansını Ajansspor yazarı ve Radyospor yorumcusu Mert Elam ile konuştuk.

Süper Lig'te enteresan bir haftayı geride bıraktık. Zirvedeki takımların tamamı puan kaybetti. Sen bu haftayı nasıl yorumluyorsun? 

İki hafta önce de Galatasaray diğer şampiyonluk adaylarından sonra oynamış ve onların hepsi kazanmasına rağmen zorlu Kayserispor deplasmanında bir kayıp yaşamamıştı. Yani baskı varsa o zaman da vardı ve pek bir sorun olduğunu hissetmemiştik. Bu hafta ise hepsi birden puan kaybetti.

İlginç olan nokta artık takımların orta saha üçlüleri sadece sert değil, aynı zamanda hücumda da etkili olabiliyor. Konyaspor’da Ali-Moke-Bourabia, Bursaspor’da Shehu-Badu-Bostock, Gençlerbirliği’nde Diallo-Khalili-Sessegnon, Sivasspor’da da Hakan-Rybalka-Ndinga bu hafta rakibe fizik üstünlük kurmakla kalmadılar, hücumda da iyi işler yaptılar. Ligin kalitesinin artmasıyla daha böyle çok sonuç görürüz. 

Galatasaray, Fatih Terim yönetiminde ilk yenilgisini aldı. Senin, Galatasaray'ın Sivas deplasmanındaki oyunuyla alakalı yorumun nedir? 

Futbolda her zaman teknik adamların maç önü verdiği taktikler sahaya yansımayabiliyor. Çünkü futbol tek taraflı oynanan bir oyun değil. Sivasspor çok daha istekli olan taraftı ve maçın son bölümü hariç Galatasaray’a istediklerini hiçbir şekilde yaptırmadı. Fatih Terim’in kadro tercihi de bunda etkendi tabii. Oyunu kuracak iki adam Belhanda ve Selçuk’un aynı anda yedek kulübesinde olması, Tolga’nın onların rolüne soyunup veriminin düşmesi takımı kötü etkiledi. Tolga, Tudor döneminde oyunun kurulumundan çok ceza sahasına yaptığı sürpriz koşularla dikkat çekiyordu. Yani besleyen değil beslenmeye muhtaç bir anlayışa sahipti daha çok. Bunu elinden alırsanız Tolga yine geçen sezonki gibi ıslıklanan bir oyuncuya dönüşür. Donk ve Gomis’in de vücut dilleri pek iyi değildi (Gerçi Donk’un ne zaman iyi oldu?). Sanırım Fatih Terim de maç sonu açıklamalarında buna vurgu yapmak istedi. Ona göre sorun taktikle ilgili değil. Orada da görev yeni yönetime düşüyor.

Sezon başından beri formsuz bir Muslera var. Şu an için Tafarrel'in gelişi bile durumu düzeltmemiş gibi gözüküyor. Senin bu konu hakkındaki görüşlerin nedir? 

2011’de transfer oldu Muslera. Beraber çalıştığı teknik adamları sırasıyla sayayım; (Geçici olanlar da dahil) Fatih Terim, Roberto Mancini, Cesare Prandelli, Hamza Hamzaoğlu, Cladio Taffarel, Orhan Atik, Mustafa Denizli, Jan Olde Riekerink, Igor Tudor ve tekrar Fatih Terim.  6.5 senede 9 farklı teknik adamla maça çıkmış Uruguaylı. Artık bu sirkülasyonun ona zarar verdiğini düşünüyorum. Bana kalırsa kulübün bu anlayışından rahatsız ve bu yüzden de maçlara iyi konsantre olamıyor. Kulüp istikrara kavuştuğu an (öyle bir an gelir mi emin değilim) biz yine bildiğimiz Muslera’yı izleriz.

Ek olarak da Gomis ve bu sezon başında transfer edilen oyuncularla ilgili şunu söyleyeyim. Bu transferleri Cenk Ergün gerçekleştirmişti ve o süreçlerin hepsinde oyuncularla bire bir ilgilendi. Fatih Terim’in gelişiyle sanıyorum daha pasif bir görevde ya da görevde bile değil. Görevini iyi yaptıklarını düşündükleri birinin böyle bir muameleye maruz kalmasına anlam veremediklerini düşünüyorum.

Yuto Nagatomo Galatasaray formasıyla ilk maçına çıktı. Nagatomo hakkında görüşlerin nedir sol bek eksiğini giderebilir mi ve ilk maçında Nagatomo'nun performansını nasıl buldun?

O da her bek gibi arkasına adam kaçırıyor ancak avantajı çabuk ivmelenmesi. Birçok pozisyonda sırtı dönük pozisyondan rakibe doğru dönüp iyi müdahaleler yaptığını gördük. Hücum kısmı içinse Fatih Terim’in ilacı olmadığı kesin. Kendi oyun düzeni için ısrarla solak birini istiyordu ancak sağ ayaklı birini transfer ettiler. Yani ilk geldiği günden bu yana ısrarla solak sol bek deyip sonunda sağ ayağını kullanan birinin alınması en hafif tabirle enteresan. Günü kurtarmak için yapılmış bir transfer olarak görüyorum. Eksiği bence kapatamaz ama en azından şöyle bir artısı var, kredisi Latovlevici gibi eksilerde başlamıyor Galatasaray kariyerine.