Dört Köşe | ''Bu takım üzerine koyarak ilerliyor.''
FCN Blog'un kendine has konsepti olan Dört Köşe'de bu hafta Mehmet Köksal ile Trabzonspor maçını ve Mariano'nun performansını konuştuk.
Trabzonspor karşısında sezonun en iyi Galatasaray'ını izledik diyebiliriz. Sen Galatasaray'ın performansıyla ilgili ne düşünüyorsun ve sence Galatasaray bu performansı kalan 7 haftada da devam ettirebilir mi?
Sezon başına dönerek Galatasaray’a genel bir daire çizersek, ilk dokuz hafta boyunca Trabzonspor karşılaşmasına kadar duran toplar ve bireysel hatalar haricinde akan oyundan gol yemeyen bir takım görüyoruz. Fakat aynı süreçte bir şekilde gol buluyor olsa da sahada hücum anlamında disiplinli bir şekilde üretemeyen bir takım vardı. Trabzonspor, karşılaşmasından Tudor’un gönderilmesine kadar geçen sürede ofansif sorunların yanına bir de defansif sorunlar eklendi. Kötü gidişatın altında da bu sebep yatıyordu. Bunun da en önemli sebebi Maicon-Mariano ikilisinin uyumsuzluğu ve sol bekte istikrar yakalanamamasıydı. Yani Fatih Terim çok ciddi bir bek zaafı olan bir takım aldı. Takımda ilk değiştirdiği şey bekleri biraz daha geride tutmak oldu. Nagatomo’nun transferi ve Linnes’in sağ rotasyonuna geçmesiyle beraber bu sorun büyük oranda çözüldü. Fatih Terim bekler üzerinden yapının temellerini attı ve yine bekler üzerinden binayı yükseltmeye başladı. Önce defans problemini çözdü şimdi ise bekler üzerinden oyun kuruyor. Bunu Trabzonspor maçında çok net gördük. İki bek oyuncusunun da en çok pas attığı ilk üç isim arasında yanındaki stoper yoktu. Sürekli ön alana oynadılar. Ve bu takım 9 maçtır akan oyundan gol yemiyor. Yani Fatih Terim önderliğinde bu takım her geçen gün üzerine koyarak ilerliyor. Defansif istikrar olduğu için ilerleyen haftalar için Galatasaray’ın performansında dalgalanmalar olmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Üçüncü bölgedeki etkinlik şampiyonluk yolunda belirleyici olacaktır.
Sakatlığının ardından performansı düşen bir Mariano vardı ve formayı da Linnes'e kaptırmıştı ancak Trabzonspor karşısında çok etkileyici bir oyun ortaya koydu. Sence Mariano özüne döndü diyebilir miyiz?
Mariano ofansif bir bek ve yanında oynadığı partneri ağır bir oyuncu olan Maicon olduğu için aslında birlikte oynaması çok uyumlu olmayan bir ikili. Maicon’un defoları açık alanda ortaya çıkıyor. Hatırlayın ilk yarıdaki Bursaspor maçında Delarge’ın golünü, Mariano önde yakalandı Maicon onun açığını kapatmak için kaleden uzaklaştı, öne çıktı ve Kembo, Maicon’un belini kırdı. Yine aynı şekilde Elia ile eşleştiği pozisyonlarda bunu sıkça görmüştük. Maicon’u topla oynama yüzdesi %35-40 arası olan oyunun daha çok kendi yarı sahasında oynandığı kapalı bir savunma takıma koyarsak 25-30 milyon gibi bir fiyata transfer yapabilir. Fakat rakip sahada oynayan takımlar için tam olarak uygun değil, çünkü hızlı hücumlarda rakibin atletik kanat oyuncularıyla eşleşmesi gerekiyor. Birlikte oynadıkları zaman Mariano, Maicon’un bu defolarını ortaya çıkarıyor. Sakatlıktan sonraki dönemde ritmini tam olarak bulamadığı için zaaflar çok daha fazla gün yüzüne çıktı. Trabzonspor karşılaşmasında ise inanılmaz bir oyun ortaya koydu belki de takımın en iyi oyuncusuydu. Fakat eski performansına döndü demek için biraz erken olduğunu düşünüyorum. Çünkü ikinci yarıda Tranzonspor, Mariano’nun üzerine oynadığı zaman diliminde etkili oldu. Mariano’nun önde kaldığı pozisyonlarda Yusuf açık alanda Maicon ile karşı karşıya kaldı hatta bir tanesinde golü de buluyordu. Mariano’nun kanadında oynayan oyunculardan biri Abdülkadir diğeri ise Novak’tı. Abdülkadir’in defansa yardımı, bekini takip etmesi düşük seviyedeydi. Novak’ın ise hücuma katkısı geçmiş maçlarda olduğu gibi hemen hemen hiç yoktu. Dolayısıyla karşısında bir tehdit olmadan oynadı diyebiliriz. Harika oynadı fakat birkaç maç daha izledikten sonra bu konuda karar vermek daha kolay olacaktır.
Bence biraz geç kalınsa da önce Fenerbahçe sonra Trabzonspor maçındaki performanslarının ardından taraftarda bir Serdar Aziz furyası başladı. Sen Serdar Aziz'in performansını nasıl buluyorsun?
Serdar Aziz’in üzerinde çok ciddi bir önyargı var. Lig başından itibaren form olarak stoperler arasında bir liste oluştursak Serdar’ı ilk sıraya yazarım. Futbolda tackle sayıları fiziksel oyunu temsil ederken pas arası ise zihinsel oyunu temsil eder. Serdar’a baktığımız zaman ise hem mental olarak hem de fiziksel olarak oyunun iki yönünü de oynayabiliyor. Bu bir stoper için çok değerli bir özellik. Aynı zamanda bir stoper oyuncusundan hem kapalı oyunda hem de açık oyunda etkili olması beklenir. Özellikle büyük takımlarda oynuyorsanız açık oyunda rakibin hızlı ataklarını süpürmek çok önemlidir. Bunun en yakın örneğini Konyaspor karşılaşması için verebiliriz. Konyaspor’un ataklarını süpürerek Galatasaray atak devamlılığını sağladı ve tek kale oynamasında en önemli pay sahibi oldu. Bunun haricinde hava toplarında çok etkili, hızı yeterli seviyede. En önemli eksikliğini oyunu yönlendirme konusunda yaşıyor. Fakat bu konuda da çok kötü olmadığını ortalamanın bir tık üzeri olduğunu söylemekte fayda var. Dolayısıyla aslında demek istediğim Serdar Aziz sene başından beri aynı futbolu oynuyor. Sadece taraftarın önyargıları yeni yeni kırılmaya başlıyor. İlerleyen yıllarda bu takımda bayrak adam olabilecek potansiyelde.
Gelecek hafta Galatasaray zor bir deplasman bekliyor. Gençlerbirliği karşılaşmasıyla ilgili görüşlerin nedir, nasıl bir maç bekliyorsun?
Gençlerbirliği’nin son dönemde inişli çıkışlı bir grafiği var. Son 5 maçtır galibiyet alamadılar. İç sahada Alanyaspor’a kaybettiler, Akhisarspor karşısında ise beraberliği son dakikada kurtardılar. Son maçlarında hücumda Sessegnon’un yaratıcılığı ile sınırlı olduklarını görüyoruz. Galatasaray gibi ligin en defansif takımına karşı kolektif bir oyun sergilemeden skora gitmek çok zor olacaktır. Ümit Özat’ın karşılaşmaya üçlü savunma anlayışıyla çıkacağını tahmin ediyorum. Dolayısıyla Galatasaray’da Feghouli ve Rodrigues’in topsuz oyundaki yükü artacaktır. Fiziksel anlamda performansları belirleyici olacaktır. Yine aynı şekilde Galatasaray’ın bek oyuncularının rakip ceza alanında biraz daha etkin olduğunu görebiliriz. Bek oyuncularının birinden gol veya asist olarak skora katkı bekliyorum. Galatasaray’ın 5-0 kazandığı Bursaspor maçına yakın bir oyun olacağını düşünüyorum. Bursaspor karşılaşmasında kırmızı kart falan derken skor artmıştı. Dolayısıyla bu karşılaşmanın ilk yarım saatlik dilimine benzeyeceğini söylemek daha isabetli olur.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.