Fatih Terim: Genel Kurul'da konuşmayı çok isterdim!
Ziraat Türkiye Kupası'nda yarı finalin ilk maçında Evkur Yeni Malatyaspor ile evinde golsüz berabere kalan Galatasaray'da karşılaşmanın ardından teknik direktörümüz Fatih Terim basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Takım olarak iyi bir oyun ortaya koyduklarını belirten Terim, yönetimin ibra edilmemesi hakkında da görüşlerini dile getirdi. İmparator'un açıklamalarının tamamı şu şekilde..
Çok iyi defans yapan, çok iyi kapanan bir takıma karşı oynadık. Bunu herkes biliyor. Baktığınız zaman ilk 45 dakika çok iyi oynadığımızı düşünüyorum. Oyunu rakip alana yığmamız, baskımız, sağdan soldan devamlı gelmemiz, pozisyon bulmamız… Bir pozisyon vardı, penaltı mı değil mi bilmiyorum. Pozisyonu henüz izlemedim. Pas yüzdemiz iyiydi ancak sonuçlandırmayı unuttuk ilk yarı. Bunu beceremedik. Esasında müsait pozisyonlar vardı. İlk yarı iyi olan şeylerden bir tanesi de kalemize top gelmedi. Tehlikeli hiçbir şey görmedik. İkinci yarı 10 kişi kalana kadar aynı şekilde devam ediyordu. Ondan sonra da 3-4 tane pozisyonumuz var. Haliyle onlara da pozisyon verdik, bu çok doğal. İlk yarı yapmadığımız bu hatayı sonunda yaptık. Yorgunluk da bindi üstüne, fiziksel eksiklik de.. Mentalle beraber sıkıntıya soktu bizi. Sonuç itibarıyla Galatasaray sonuna kadar nerede olursa olsun bu kupayı alacak güçtedir. Herkesi her yerde yenecek güçtedir. Rakiplerimize saygı duyuyoruz ama gol sesi başka yerde de çıkabilir. Buradan avantajlı gitmeyi düşünüyorduk, sadece avantajlı gitmiyoruz. Henüz her şey bitmiş değil.
Arkadaşlarımın söylediğine göre Luyindama’nın pozisyonu kırmızı kart gibi durmuyor. Ancak hakem öyle görmüş. Bu birçok yere tesir ediyor. Hatırlarsanız ilk yarıda Malatya’daki maçta bizim cezalımız vardı. Mariano dokunmadan sarı kart gördü ve cezalı hale gelerek Fenerbahçe maçında oynamadı. İyi hatırlamak lazım o pozisyonu. Burada bana söylenen bir futbolcu olarak eğer bu hareketi yapıyorsanız, ayağınızı yere indireceksiniz. Hoca da herhalde kasıtlı bir hareket olarak kabul edip kırmızı kart gösterdi. Ömer sarı kart gördükten sonra alkışladı kendisini, görüntüler de var. Görmedin, dakika daha 31. Görmek için bulunanlar orada görmek zorundadır. Görmek için baya fazla sayı var orada. İçeride, dışarıda.. Her türlü sayı fazla ama kimse kimseyi ikaz etmiyor. Ancak öteki çok çabuk görülüyor. Yapacak bir şeyimiz yok.
Yönetimin idari olarak ibra edilmemesi muhakkak ki oyunculara da, bizlere de, hepimize bir rahatsızlık verecektir. İlk başta oyuncularda bir endişe söz konusu oldu ama yönetimimiz gereğini yaptı. Ancak ibrasızlık sorununa, Galatasaray'ın iç meselesiyle ilgili bu konuda teknik adam olarak medya aracılığıyla bir şey söylemek istemiyorum. Galatasaray'ın iç meselelerini zaten basın aracılığıyla konuşan biri değilim. Bu işlere çok fazla girmek istemiyorum. Galatasaray'ın problemleri kendi içinde konuşuluyorsa, neden başkası bilsin kardeşim? Canlı yayın nedir? Ben divan üyesi olarak karşıyım. Galatasaray'ın meseleleri kendi içinde konuşulmalı. Televizyon yayını olmazsa konuşan da azalır. Kimse randevu vermez "Beni gör" diye. İşin idari kısmı konuşulur. Ortaya bir çözüm konur, oraya doğru gidilir. Yoksa, hadi hep beraber gelelim yönetim olalım. Ee sonra? Her ay hiçbir şey yapmadan 7-8 milyon euro'ya ihtiyacınız var. Böyle büyük kulüpler, küçülerek büyüyemez. O yüzden formül bulmalısınız. Galatasaraylılarla her şeyi paylaşmak lazım. Bu iş gitmez, neden gitmez? Şu yüzden gitmez. Teknik direktör olmayıp, genel kurulda 10-15 dakika konuşmayı çok istedim. Şablonlar çok güzel, inanılmaz emek var ama böyle gitmez.
Taraftarımızdan bir ricada bulunmak istiyorum. Çabalarını, fedakarlıklarını en çok anlayanlardan biriyim ancak onlara çok ihtiyacımız var. Özellikle oyuncularımızın. Üzerinde Galatasaray forması olan herhangi bir futbolcuya ne ıslıkla ne sözle bir ceza vermesinler. Bu bize yakışmıyor. Bazen 2'ye 8 oluyoruz. Oyuncu nereye gidecek? Son zamanlarda böyle bir enteresanlık oldu. Rica ediyorum, bize yakışmıyor. Bizi Bursa'dan sonra fena ettiler. 6 tane sarı kart var. Hiç değinen olmadı. Bir de biliyorsunuz bizi 6 sarı kart yedik diye PFDK'ya sevk ettiler. Biz bu sene alışkınız. Kırmızı görmeye, olmayan sarıyı görmeye.. Herkes biz yokken atıyor tutuyor.. Konuşunca biz ağır ceza yiyoruz. Herkesin muhakkak sıkıntısı vardır ama yarı final veya final maçlarında 'Pardon' olmaz. Görmedim. Ee? Şampiyonluğum mu gitsin benim? Luyindama ligdeki Fenerbahçe maçında da oynayamıyor. Ne yapalım? Hak etmişse oynamayacak. O yüzden Galatasaraylılara bir arada olmalıyız diyorum. Bizim bizden başka dostumuz yoktur diyorum.
Schalke'nin yerine biz çıksak, Manchester City ile eşleşiyorduk. Sadece defansa 300 milyon euro'nun harcandığı bir ortamda, belki para her şey değil eyvallah, ama ekonomik güç her şey.. Son günlerde gündemdeki konuşma nedir? Borcumuzu ödeyebiliyor muyuz, Avrupa'ya gidebiliyor muyuz? Haydi bankalar, haydi faizler... Ben böyle gitmeyeceği inancını taşıyorum. Türkiye'de herkesin konuşması gereken konu budur. Yoksa Avrupa ve Dünya ile makas git gide açılacaktır. City ile eşleşseydik, benden turu geçmemi istemeyecek miydiniz? İsteyecektiniz. Biz de iddialıyız, kazanmaya gideceğiz ama biraz da yapmayın Allah aşkına.
Haliç'teki konuşmamda siyasetten, bilimden, teknikten, idareden, ekonomiden, düzenden, Avrupa'daki sistemden her şeyi yazılı ve görsel olarak verdim. Hakemlerle ilgili düşüncelerimi de anlatacağım demiştim. İnternete bir girerseniz bazı şeyler aklınıza gelir.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.