Çok değil, biraz ahlak!
Ziraat Türkiye Kupası'nda şampiyonluğa ulaşarak sezonun ilk kupasını kazanan Galatasaray, taraftarlarını sevindirirken bir takım kimseleri de fazlasıyla rahatsız etti. Kazanılan kupa bir kenara dursun, maç içerisinde doğru - yanlış pozisyon ayırt etmeksizin sürekli olarak hakem hakkında konuşan, yorum yapan ve maç sonunda kelime oyunu yaparak alçakça iftira atabilecek cesarete sahip olanları görmek oldukça enteresan.. "Demek ki, ligin akustiği çok iyiymiş. Kimi yensek, her taraftan ses geliyor." kavramını bir kez daha teyit etmiş olduk.
Bayanlar, baylar. Karşınızda, bir dönem Hürriyet gazetesinde görev yapan ve şimdilerde ise sosyal medyada yaptığı algı operasyonlarıyla bir yere yaranmaya çalışarak gazetecilik yaptığını zanneden Fenerbahçe muhabiri Ahmet Ercanlar. İnsan tabii ilgi odağı olmak isteyince zaman zaman sapıtabiliyor yada sırf algı yaratabilmek adına olmamış bir şeyi olmuş gibi, kendi görmek istediği gibi, bambaşka şekilde lanse edebiliyor. Yada sadece bir tarafa yaranmak adına, ahlak dışına da çıkabiliyor. Ancak unuttukları, gözardı ettikleri acı bir gerçek var. Ne tarih, ne de arşiv unutmaz. Özellikle bu devirde teknoloji faydalanılması gereken bir nimet. Siz ne kadar inkar etseniz de, geçmişinizi ayna gibi suratınıza tutabilecek kadar gerçek!
Ahmet Ercanlar için geçmişe minik bir astral seyahat yapalım ve 2015 yılında atmış olduğu tweetini gösterelim. O zamanlar kendisi Fenerbahçe muhabiri olarak Hürriyet gazetesinde görev yapıyordu. Galatasaray ile şampiyonluk çekişmesinde bulunan Fenerbahçe ligin son haftalarına girildiğinde İstanbul BŞB ile deplasmanda karşılaşırken, mücadelede normal süre 90+5'i gösterdiğinde Pierre Webo kırmızı kartla oyundan ihraç edildi. Ercanlar yukarıdaki tweeti attı. Tamamen önünde olduğu iddia ettiği pozisyonda Webo'nun topa hamle yaptığı, kırmızı kartın büyük bir rezillik olduğu ve bunun tarihin gördüğü en büyük rezalet olduğunu iddia etti. Webo'nun kırmızı kart gördüğü pozisyonun ne olduğunu merak ettiniz, değil mi? Buyrun.
Gazetecilik mesleğinin etik ilke ve kuralları gereğince doğru, tarafsız ve objektif olması gereken adamın "tarihin gördüğü en büyük rezalet" olarak adlandırdığı kırmızı kart pozisyonu bu. Doğru, tarihin gördüğün en büyük rezalet. Ancak hakem Ali Palabıyık'ın verdiği karar değil, senin yıllarca gazetecilik kisvesi altında böylesine eyyamcı yorumlar yaparak sözüm ona "tarafsız" algısı yaratarak abuk sabuk tweetler atman tarihin gördüğü en büyük rezalet olabilir.
Tıpkı, dün oynanılan Akhisar Belediyespor maçında kupada şampiyonluk yaşayan Galatasaray için "tarih böyle rezil bir yıl görmedi." iddiasında bulunduğu gibi olsa gerek; tarihin gördüğü en büyük rezalet.. Bu arada, şu harekete şu yorumun yapıldığı maç sonunda Galatasaray'ın sezon sonunda dördüncü yıldızı taktığını ve sezon boyunca da Fenerbahçe'yle de şampiyonluk mücadelesi verdiğini hatırlatalım. Yani orada da var bir algı yaratma veya mağdur olduğunu iddia etme çabaları. Ama yemezler.
Gelelim bir diğer meseleye. Maçın ardından kelime oyunu yaparak "FETÖ yapılanması futbolda temizlensin!!" içerikli attığı tweetine.. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en alçakça günlerinin yaşanmasının ardından Galatasaray Spor Kulübü kendi kulüp bünyesinde bulunan isimleri hemen ihraç etmiş, üyeliklerini düşürmüş ve konuyla ilgili olarak da Cumhuriyet Başsavcılığı'na bilgi vermiştir. Dileyenler, yada işi gazetecilik olanlar gidip ilgili makamlara tarihlerini de almak suretiyle sorabilir. Ancak ne hikmetse, diğer camialardan aynı reaksiyon gösterilmemiştir. Gösterilememiştir. Mesela bir İhsan Kalkavan meselesi var, Beşiktaş'ın üyelikten ihraç edemediği.. Fenerbahçe'de ise yukarıda ismi yer alan şahıslar var, Fenerbahçe kulübünün onur üyesi olarak bir dönem yer alan ve dönemin yöneticileriyle tesislerde karşılıklı maçlar yapılan. "FETÖ'cü o hakimleri, savcıları bile bile kulübe ben mi üye yaptım? diye sormak isterdim." diyen mevcut başkan Ali Koç var mesela, bildiği bazı şeyler var demek ki.. Sormak ister misin kendisine sevgili Ahmet Ercanlar, ne dersin?
Bu arada, Türkiye Cumhuriyeti’nin yetkili mercilerin “terörist” grupla hesaplaşması ve ülkedeki tüm resmi/özerk kurumlarda yapılan temizlik sonrasında kupa kazanamayan tek bir camia var. Bilin bakalım kim?
Yazıyı bitirmeden dipnot olarak belirtelim. Ahmet Ercanlar'ın "acz içinde, pozisyona giremiyor, top oynamıyor." dediği Galatasaray, dün akşam kupa finalinde %68 topla oynama, %88 isabetli olmak üzere 488 pas, 7 tanesi isabetli olmak üzere 15 orta, 5 korner, 13 ceza sahası içinden olmak üzere 22 şut ile maçı tamamladı. İkili mücadele ve hava topu kazanma oranı ise %55 oldu.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.